Öylesine Bir Söyleşi

Günümüz toplumunda insanlar hep çıkar ve menfaate dayalı ilişkiler kuruyor olmuştur. Bunların başlıca sebeplerinden birisi televizyon ve etrafta görülen lüx yaşamları arzulayışlarından, bu gibi şeylere hırs yapmalarından kaynaklanan, çalışmadan para kazanmak isteyen kişiliklerin artmasındandır. Çalışmadan para kazanmak insanoğlunun her zaman nefsine güzel gelen bir olgudur. Bunun içindir ki şans oyunları, kumar vs gibi şeyler çok fazla tutulur. Bazı insanlarda başkalarının sırtından geçinmeyi çok severler. Hele ki maddi durumu iyiyse kendi işçisini veya tam tersi iş ortağının sırtından geçinme kendine alışkanlık haline getirmiştir. Bu gibi asalak insanlar temelde ailerinin onlara verdikleri ile sürekli geçinmiş, onları çalışmayan kendi sırtlarından geçinen insanlar yapmıştır. Burada aile çocuğa sınırsız tölerans tanımış ve en büyük hatayı onlar yapmıştır. Çocuğunu büyütmüştür ama hala onlara 5 yaşında ki çocuk muamelesi yapar. Örneğin 25 yaşındaki iş sahibi adamın sabah banyosundan tut her şeyine kadar ona devamlı hizmet sunan bir aile çocuğunu asalak olarak yetişmesini sağlamaktan başka ne iş yapmıştır? Bu aileler çocuklarının sorunlu, kendi başlarına hiç bir karar alamayan, hatta bir araçla evinin yolunu bulamayan ve oturup çocuk gibi ağlayan insanlar yetiştirir. Bu tür yetişen bireyler diğer insanları kendi karıları gibi görürler, devamlı onlardan zin alınmasını dünyanın onların etrafında döndüğünü, onlarsız hiç birşey olmayacağını sanırlar. Tabi ki bu çok büyük bir yanılgıya düşmelerine sebep olur.

Birisi onlara bunun böyle olmadığını çok kısa bir dersle anlatır. Sonrada başkalarının hakkında fikir yürütmeye kalkarlar. Bu insanlar sadece parasal düşünce ve eğlence önemlidir. Maneviyat yoktur. Kendi amcalarına, anneannelerine, babalarına din kitap söver, şahıslarına olmadık küfürler ederler. Bizde bir laf vardır. 1 kere hata yapan eşşektir. 2 kere hata yapan eşşekoğlu eşşektir. Aklı olan insan 1 kere kanar hadi oldu diyelim 2 kere kanar, bunlardan ders alamadı ise birçok kere kandırıldığını söylüyorsa bu eşşek oğlu eşşek değil aynı zamanda asalak olduğunun kanıtıdır. Bir işverenim vardı, hatta ismini söyleyim tankerci celal derlerdi. Trilyonlar kazandığı halde işçisine maaş ödemesi geldiği zaman yarım maaş verir, sonra birkaç arkadaşı ile Antalya iline gider, özellikle yabancı kadınlar ile gününü gün ederdi. İşçisi 5 lira istediği zaman ona bir ağlar çıkarıp para veresin gelirdi. Bunun temelinde de böyle sorumsuz aileler vardı. Çünkü bir insan ailesinden ne alırsa onu yaşar. Nasıl yetişmişse öyle gider. Başkalarının kazandığı parada hep gözleri olur. Para çok önemli bir şey olsa da para ile arkadaş, dost satın alamazsın. Bu dünyadan kimse bir şey götüremez.
Bir çorapçı hikayesi vardır “bir çorabı bile yanımda götüremedim” hikayesini Google da aratın. O hikaye aslında bu işlerin temelidir. Birileri size ben dürüstüm, ben var ya ben şöyleyim, ben böyleyim diyorsa has..tir deyin. Bundan da hiç çekinmeyin. Birisi kendisini övüyorsa ondan korkacaksın. Kaliteli kişilik sahibi bir insan doğruya doğrudur. Yiğidi öldürse bile hakkını verir. Bu gibi kişilik yoksunu zavallılara bakınca sadece gülüyorum. Körler, sağırlar birbirini ağırlar derler ya bunun gibi insanlarda ömrünü öyle geçirirler.

Bir yanıt yazın